29 Ocak 2012 Pazar

Ankara(r)sızlık


Yaşadığım bir gün için bile kendimi şanslı hissetmediğim Ankara’da 8. yılım... Sundukları sınırlı, düz ve gri olan bu şehir kolayca mutsuzluğun kaynağı olabilecek durumda. İstediğiniz zaman suçu ona atıp içiniz rahat bir şekilde kolayca kaçabilirsiniz buradan.. 8 yıla rağmen herhangi bir aidiyet hissetmediğim bu yerde her şeye rağmen yerleşik düzene geçmiş bir şekilde yaşamaya devam ediyorum.
Ankara çok soğuk... Ekim ayından itibaren hissedilmeye başlanan soğuklar insanı kendine getiriyor. Tüm gerçekler buz gibi çarpıyor burada yüzünüze, isteseniz de istemeseniz de... Havası insanı gerçekçi olması için zorluyor, kış güneşi bile bir an gevşemenize izin vermiyor.
Güneşli başlayan bir gün, yağmurla devam edebilir ve karla sona erebilir burada. Her şeye hazırlıklı olmanızı isteyen Ankara, ona ne kadar güvenmiyorsanız, kendinize o kadar güvenmenizi sağlıyor…  
Seni seviyorum Ankara ama burada kalmak için yeterli bir sebep mi emin değilim. Belki sen en güzel zamanlarını sunmaya hazırlanırken bize, ben sana veda edecek olurum, belki de parça parça olan bavullarımı toplayıp buraya getiririm kim bilir…